Emek emek web sitesi içerikleri oluşturuyoruz ama arşivin derinliklerinde kayboluyorlar. Oysa hiç solmayan, hep yeşil kalan yazılar yazarak her zaman paylaşabileceğimiz içeriklere sahip olabiliriz. Evergreen içerikler (evergreen content) “web siteme nasıl daha fazla ziyaretçi çekebilirim?” sorusuna da verilecek ilk yanıtlardan.
Evergreen içerikler eskimeyecek, hep aranacak, hep paylaşılabilecek içeriklerdir. Aramalarda kolay bulunabilmesi için SEO’ya uyumlu üretilmesi gereklidir. Web sitesi veya sosyal medya yayın planının ayrılmaz bir parçasıdır. Her ay en az bir evergreen içerik üretmeyi hedefleyebilirsiniz web siteniz için. Sosyal mecralar açısından elde biriken çeşitli evergreen içerikler yayın planındaki boşlukları doldurmak için kullanabileceğimiz mükemmel yardımcılardır. Hem sitemizin derinliklerinde kalmış gibi görünenleri kullanıcılarla buluşturabiliriz, hem de sosyal medyamızda evergreen içerik kullanarak yayın akışımızı çeşitlendirebiliriz.
Neler Evergreen İçerik Olur?
Öncelikle kolay eskimeyecek şeyler evergreen içerik olur. Şu içerik ve soru tipleri de size ilham verecektir:
- Nedir sorusuna verilecek yanıtlar. Blockchain nedir? veya Evergreen içerik nedir? gibi içerikler olabilir.
- Nasıl sorusuna yanıt veren içerikler. Nasıl beşamel sos yapılır? veya Nasıl video kesilir? gibi sorular olabilir.
- İpuçları her zaman dikkat çeker, aranır.
- Listeler kullanıcıların son dönemde çok fazla etkileşime girdiği içeriklerin başında geliyor.
Evergreen İçerik Örnekleri
Her site değişken olacaktır sonuçlar. Bu blogu ilk kurguladığım zamanlarda SEO’yu biraz ihmal etmiştim, ancak yine de düzenli trafik sağlayan içerikler oluşmuştu. Sonra SEO üzerinde çalışarak bunları bir miktar geliştirdim. Bu içerikleri aşağıda sıraladım. Web site trafiğini arttırmak için fikir vereceğini umuyorum.
Telif Sorunu Olmayan Görseller İçin Google
Google Ücretsiz Medya Takip Yapıyor
Tasarım İçin Renk Uyumu İpuçları
Kolay PDF Dönüştürme Aracı: Small PDF
Twitter İçin Flood Aracı: Little Pork Chop
Bir yorum
Geribildirim: Ne Sıklıkta ve Ne Zaman Paylaşmalı? | Özgür Mehmet Kütküt